Tüketiciler ekonomik modellere yöneldi
Yılın ilk 6 ayında ekonomik koşulların zorluğu ve taşıt kredilerine erişimin ciddi şekilde kısıtlanması, ikinci el araç talebini doğrudan etkiledi. Bu nedenle, tüketicilerin büyük bir kısmı ya araç alımını erteliyor ya da çok daha düşük bütçeli, ekonomik araçlara yöneliyor.
İKİNCİ el araç piyasasında yılın ilk altı ayı, ekonomik zorluklar ve değişen tüketici tercihlerinin etkisiyle hareketli geçti. Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, 2025’in ilk 6 ayında ikinci el araç pazarının ekonomik belirsizlikler, yüksek faiz oranları ve kredi erişimindeki zorluklar nedeniyle dalgalı bir seyir izlediğini söyledi. Yılın başında talebin baskılandığını, Nisan ayında kısa süreli bir yükseliş yaşandığını ancak Mayıs ayında tekrar düşüşe geçtiğini belirten Yalçın, Haziran’da ise toparlanma sinyallerinin görüldüğünü belirtti. Yalçın, krediye ulaşamayan tüketicilerin daha düşük fiyatlı, yaşlı araçlara yöneldiğini belirtti. Bu durumun, özellikle yüksek fiyatlı ve düşük kilometreli araçların satış sürelerinin uzamasına ve fiyatlarda reel gevşemeye yol açtığını söyledi. Kredi koşullarının zorlaşmasının hem bireysel alıcıları hem de galerileri etkilediğini ifade etti.
‘TÜKETİCİ TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR’
Ekonomik kaygılar nedeniyle tüketicilerin artık daha ekonomik, düşük yakıt tüketimli ve işletme maliyeti düşük modelleri tercih ettiğini ifade eden Hüsamettin Yalçın, lüks ve prestijli segment araçlarda satış sürelerinin uzadığını söyledi. Tüketicilerin alım kararlarını daha uzun süre düşündüğünü ve fiyat odaklı davrandığını belirtti.
Yalçın, son dönemde ikinci el araç piyasasında dikkat çeken bazı belirgin değişimleri şu şekilde sıraladı: “Fiyatların durağanlaşması ve reel düşüş eğilimi: Geçtiğimiz yıllarda hızla artan fiyatlar, 2025’in ilk yarısında dengelenmeye ve bazı segmentlerde reel olarak gerilemeye başladı. Bu durum, tüketicilerde “fiyatlar daha da düşer mi?” beklentisi yaratarak alım kararlarının ertelenmesine neden oldu.
Markaların sıfır araçta sunduğu agresif kampanyaların etkisi: Taşıt kredilerinde yaşanan zorluklara rağmen, birçok marka sıfır araç satışlarını artırmak amacıyla takas desteği, düşük faizli kredi seçenekleri ve nakit indirimleri gibi kampanyalar sunmaya devam ediyor. Bu kampanyalar, ikinci el piyasasında hem takas yoluyla daha fazla araç arzı yaratıyor hem de bazı tüketicilerin sıfır araca yönelmesiyle ikinci elde fiyatların aşağı yönlü baskılanmasına neden oluyor.
Satış sürelerinin uzaması: Özellikle yüksek fiyatlı veya prestijli araçlarda satılma süresi ciddi şekilde uzadı. Bu da satıcıları daha esnek fiyat politikaları benimsemeye zorluyor.
Tüketicinin daha uygun fiyatlı modellere yönelmesi: Artan ekonomik baskılar nedeniyle tüketici tercihi; düşük yakıt tüketimli, yedek parçası ucuz ve işletme maliyeti düşük modellerden yana. Lüks segmentten daha çok ekonomik sınıftaki ikinci el araçlara yönelim söz konusu.
Takaslı alım-satım oranlarında artış: Markaların sıfır araç kampanyalarında sunduğu takas desteği, hem satış kanallarını canlandırdı hem de ikinci elde fiyat baskısını artırdı. Takasa bırakılan ikinci el araçların piyasaya aynı anda girmesi arz fazlası yaratıyor.
Bu değişimlerin tümü, tüketiciyi daha temkinli, araştırmacı ve fiyat odaklı bir yapıya yöneltti. Alım kararları artık çok daha uzun sürede, detaylı kıyaslamalarla veriliyor. Tüketici sadece bugünkü fiyatı değil, aracın ilerideki olası değer kaybını da hesaba katarak karar veriyor.”
‘TÜKETİCİ YAŞLI VE EKONOMİK MODELLERE YÖNELİYOR’
2025 yılında ekonomik koşulların zorluğu ve taşıt kredilerine erişimin ciddi şekilde kısıtlanması, ikinci el araç talebini doğrudan etkiledi. Özellikle faiz oranlarının yüksekliği, krediye dayalı araç alımını neredeyse durma noktasına getirdi. Bugün gelinen noktada, tüketicilerin büyük bir kısmı araç alımını ya tamamen erteliyor ya da çok daha düşük bütçeli, yaşlı ve yüksek kilometreli araçlara yöneliyor. Krediye erişimin zorlaşması yalnızca bireysel alıcıları değil, aynı zamanda galeriler ve ticari alıcılar gibi kurumsal aktörleri de olumsuz etkiliyor. Bu durum piyasa genelinde talep daralmasına yol açıyor.
Ancak bu tabloya rağmen, sıfır kilometre araç pazarında sene başından bu yana devam eden güçlü satışlar, ikinci el piyasasına takas yoluyla araç girişi sağlayarak arzı artırmakta ve aynı zamanda genel hareketliliği destekleyerek piyasayı pozitif anlamda beslemektedir. Özellikle kampanyalarla yapılan sıfır araç satışları, ikinci elde tüketici trafiğini canlı tutan bir unsur haline gelmiştir. Talepteki genel zayıflama ise fiyatlara doğrudan yansıyor. Fiyatlar birçok segmentte reel olarak gerilemiş durumda.
Satış süreleri uzadığı için, satıcılar araçlarını elden çıkarabilmek adına daha esnek fiyat politikalarına yöneliyor. Arz-talep dengesinin talep lehine bozulması, özellikle yüksek fiyatlı ve donanımlı araçların fiyatlarını baskılıyor.
Özetle; ekonomik sıkışıklık ve krediye erişimdeki sorunlar ikinci el araç talebini zayıflatırken, sıfır araç pazarındaki hareketlilik ikinci el piyasasına dolaylı bir canlılık getiriyor. Bu ikili yapı, fiyatları genel olarak aşağı yönlü baskılasa da piyasanın tamamen durmasını engelliyor.
‘FİYATLAR DALGALANIYOR, SATIŞ SÜRELERİ UZUYOR’
Cardata verilerine göre Şubat-Haziran 2025 arasında ikinci el araç fiyatlarında dalgalı bir seyir izleniyor. Mart ve Nisan aylarında fiyatlarda kısmi artış görülürken, Mayıs ayında sert düşüş yaşandı. Haziran’da ise fiyatlardaki düşüş hızı yavaşladı ve piyasa toparlanma eğilimi gösterdi. Hüsamettin Yalçın, yılın kalan döneminde döviz kuru, enflasyon, vergi düzenlemeleri ve krediye erişim koşullarının pazarın kaderini belirleyeceğini söyledi. Ancak özellikle yılsonu kampanyaları ve takas destekleriyle ikinci el piyasasında hareketlilik ve fiyat artışı beklendiğini belirtti.