Güncel

Pert araç almak büyük risk!

TOSEF Başkanı Ünal Ünaldı, ağır hasat kayıtlı (pert) araçlar satın almanın risklerine dikkat çekerek, “Yetkisiz merdiven altı işletmeler tarafından kullanılan kalitesiz parçalar ve standart dışı onarım teknikleriyle tüketicilerin can ve mal güvenliği de tehlikeye atılıyor” dedi.

TÜM Oto Servisleri Federasyonu (TOSEF), ikinci el araç pazarında önemli bir yer işgal eden ağır hasar kayıtlı araçlarla ilgili olarak tüm araç sahiplerini ilgilendirecek dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

2020 yılı itibariyle devreye giren yeni yönetmelikle yetki belgesi ve ekspertiz raporu zorunluluğu gibi maddelerle, tüketicinin güven seviyesi artırılsa da, özellikle ağır hasar kayıtlı (pert) araçlar satın alınırken ödenen yüksek bedel, halen mağduriyetlerin sürmesine sebep oluyor. Yetkisiz merdiven altı işletmeler tarafından kullanılan kalitesiz parçalar ve standart dışı onarım teknikleriyle tüketicilerin can ve mal güvenliği de tehlikeye atılıyor.

TOSEF  Başkanı Ünal Ünaldı

‘TRAFİĞE UYGUNLUĞUNU DENETLEYEN YOK’

TOSEF, 24 milyon araç sahibini yakından ilgilendirecek önemli açıklamalarda bulundu. İkinci el araç ticaretinde ve ağır hasarlı araçların onarımında ortaya çıkan mağduriyetlerin, yeni bir yasal düzenlemeyle engellenebileceğini ifade eden TOSEF  Başkanı Ünal Ünaldı, “İkinci el araç satışı esnasında aracın reel fiyatı ve araçtaki değer kaybının halen mutlak bir hesabı bulunmadığından, tamamen pazarlık usulüne dayalı bir ticaret gerçekleşiyor. Otomobil fiyatları son 1 yılda radikal şekilde yükseldiği için, ağır hasar kayıtlı araçlar da, gerçek değerinden daha yüksek fiyatlarla satışa sunuluyor. Üstelik trafiğe uygunluğu denetlenmeyen bu araçların önemli kısmı standart dışı onarımlarla tekrar yollara çıkıyor. Talebimiz, Sigorta Eksperleri İcra Komitesi’ne bağlı, bağımsızlığı ve tarafsızlığı yasalar ile korunan sigorta eksperlerinin arabulucu ve hakem konumunda satışa müdahil olması, bu konunun TÜSED ve TOBB SEİK ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı’na taşınmasıdır. TSE belgeli oto ekspertiz noktalarından alınan ekspertiz raporunun sigorta eksperlerine iletilerek, geçmişte kaza yapmış bir aracın değer kaybının hesaplanması ve satış fiyatından düşülmesi tüm mağduriyetlerin önüne geçer. Yasal düzenlemeyle her ikinci el aracın devir işlemleri esnasında değer kaybı raporu zorunlu kılındığı takdirde, tüketiciler gönül rahatlığıyla araç satın alabilir.” ifadelerini kullandı.

‘YANLIŞ ONARIM BÜYÜK TEHLİKE’

Sektörde yaşanan bir diğer önemli problemi de dile getiren TOSEF Başkanı Ünal Ünaldı, kaza sonrasında birçok araç sahibinin, onarımda kullanılan parçaların orijinalliği hakkında bilgi sahibi olmadığını ve kalitesiz parçalarla suistimallerin yaşandığını belirtti. Merdiven altı işletmelerde eğitimsiz personel tarafından yanlış onarım teknikleriyle hasarlı araçların onarıldığına, bu sebeple araç değerinin dramatik şekilde düşeceğine, trafiğe dahil olan herkesin can ve mal güvenliğini tehlikeye attığına dikkat çekti.

‘HASAR ONARIM MEVZUATINA UYAN YOK’

Ünaldı “SEDDK’daki hasar onarım mevzuatı şu şekildedir: 0-3 yaşta orijinal parça, 3-10 yaşta belgeli eşdeğer parça, 10 yaş ve üstünde yan sanayi parça kullanabilirsin der. Eşdeğer parçadaki SEDDK mevzuatına uygunluk belgesi, sigorta şirketlerine ya ibraz edilmiyor, ya da doğru ibraz edilmekten kaçınılıyor. Bu konudaki denetlemeyi gerçekleştirecek kurum yine Sigorta Eksperleri İcra Komitesi’dir. Sigorta eksperleri, parçanın uygunluğunu ve kalitesini, onarım yapılacak servisin TSE belgelerini onayladıktan sonra mal sahipleri, araçlarını satarken bu belgeyi beyan edebilecek, doğru şekilde onarılan araçta değer kaybı minimum tutarda kalacaktır. Onarım aşamasında kullanılan parçaların doğruluğu, kalitesi ve onarım standartları de bu şekilde denetlenebilecek. Şayet sürüş güvenliğini etkileyecek onarımlar var ise aracın satışına engel bile olunabilir. Doğru onarım tekniklerini uygulamak için gerekli eğitim, makine ve ekipman yatırımı eksik olan servislerde ağır hasar onarımına da müsaade edilmemelidir. TSE 13168 ile TSE 12047 belgeleri, ağır hasar onarımına yetki veren asgari standartlar olmalı.” şeklinde sözlerine devam etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir