GüncelOto TeknolojiTicari Araçlar

Son çeyrekte yeni yatırımlar olabilir

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Uluslararası raporlardan daha sağlıklı bilgilere ulaşabiliyoruz. Eylülden sonra, yılın son çeyreğinde birkaç markadan yeni model yatırımı anonsları bekliyoruz. Bu kararlarda iç pazarın seyrinin de önemli rolü olacak” dedi.

TAŞIT Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, Türk otomotiv sektöründe yeni model yatırımlarının yolda olduğunun sinyallerini aldıklarını söyledi. Saydam, yılın son çeyreğinde açıklanacak yeni platform yatırımlarıyla Türkiye’nin otomotiv üretiminin uluslararası raporlarda yer alan tahminlerin üzerinde olmasını beklediklerini söyledi. Türkiye’de üretim yapan birkaç markanın yeni platform yatırımları için görüşme halinde olduğunu da hatırlatan Saydam, “Bu yatırım görüşmelerinin imzayla sonuçlanacağını umut ediyoruz. Ancak bu noktada iç pazar satışlarının seyrinin de belirleyici olacağını düşünüyoruz” dedi.

TAYSAD Başkanı Albert Saydam, geçen hafta online düzenlenen basın toplantısında otomotiv sektörüne yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.

Online düzenlenen basın toplantısında yılın ilk 6 ayını değerlendiren TAYSAD Başkanı Albert Saydam, sektöre yönelik önemli değerlendirmeler de yaparak şu ifadeleri kullandı: “Dünyada gördüğümüz, şu anda neredeyse 2021’in 6 aylık verilerine göre eşit bir rakam çıktı. Yani yaklaşık 39 milyon adet üretim vardı. Şu andaki rakam da 39 bin 698. Buna rağmen ikinci 6 ayın, dünyada geçtiğimiz senenin son 6 ayına göre daha fazla araç üretileceği planlanmakta.”

TAYSAD Başkanı Albert Saydam

‘POTANSİYELİMİZ VAR’

Satışlara bakıldığında Türkiye’deki araç satış sayılarının, 18.sıradan 19. sıraya gerilediğini bildiren Albert Saydam, “Bizim hep bahsettiğimiz çok önemli bir şey var: Türkiye’nin potansiyeli… Ülkemizin geneli için söylüyoruz. Bir de tabi iç pazarın potansiyeli otomotiv özelinde söylüyoruz. Araç kullanımında kişi başına düşen araç sayısı düşük. Bundan dolayı iç pazar büyük bir potansiyel barındırıyor. Görüyoruz ki bu potansiyeli ne yazık ki hala gerçeğe dönüştürmüş değiliz” ifadelerini kullandı.

İHRACATTA OLUMLU TABLO

6 aylık rakamlarda ise yüzde 1’lik bir büyüme olduğuna dikkat çeken Saydam şöyle konuştu: İç piyasada yüzde 9’a varan geçen seneye göre bir düşüş var ancak araç ihracatında yüzde 1’lik bir artış var. İhracat anlamında olumlu bir tablo söz konusu. Yurt içi satışlardaki olumsuzluğa rağmen bunu ihracatla kapatıyoruz. Ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlar duruma geldik. Şu anda araç üretiminde 12. sıradayız. Yüzde 1.7’lik pay almaktayız. İç pazardaysa 19. sıradayız. Dünyadaki gayrisafi milli hasıladan Türkiye’nin almış olduğu pay binde 8. Türkiye’ye bir otomotiv ülkesidir diyebiliriz. Çünkü genelden aldığımızdan paydan çok daha fazla otomotivde payımız var dünya üretimi açısından.

Albert Saydam, şarj istasyonları konusunda kuralların ve yönetmeliklerin yayınlanmasından dolayı sektörün memnun olduğunu söyledi.

‘YATIRIMLARIN ARKASI GELECEK’

Konuşmasında yerli otomobil Togg’a da değinen Albert Saydam, Togg’un yurt dışı homologasyon faaliyeti başlayacağına dikkat çekti. “Elektrikleşme konusunda Türkiye’de başlayan yatırımların arkasının geleceğini öngörüyoruz” diyen Saydam, “Yurt dışındaki birçok elektrikleşme konusunda bir adım önde olan firmalar Türkiye’de partner arayışındalar. Bunun da olumlu sonuçlarının önümüzdeki 6 ayda çeşitli yatırım anonsları olarak döneceğini biliyoruz. Bütün bunları söylerken TAYSAD olarak genel görüşümüz, ortada zaten yeteri kadar fırsat var, biz bir savaş nedeniyle doğacak fırsatın peşinde değiliz. Savaş ortamında ancak görev üstlenilir. Bununla birlikte bu savaşın da en kısa sürede bitmesi arzumuz. İnsanlık için, iki taraf için ve ülkemiz için… ” dedi.

WV’nin Manisa’daki yatırımından vazgeçmesinin global üretim stratejisi kapsamında alınan bir karar olduğunu, Türkiye ile ilgili bir bu durum olmadığını vurgulayan Saydam, yeni yatırımlar konusunda umutlu olduklarını belirtti. Doblo üretiminin İspanya’ya transfer edilmesinin de hatırlatılması üzerinde Saydam, “Bir yandan bir model gidiyor ama diğer yandan sonrası için daha büyük yatırım konuşuluyor. Dolayısıyla TAYSAD olarak Türk otomotiv sanayisinin önünün açık olduğunu düşünüyoruz. Bu sadece bir his değil. Karşımızdaki muhataplar, ana sanayiler bunu söylüyor. Türkiye’de yatırımı olmayan ana sanayi ve büyük tedarikçi firmaların CEO’ları, Türkiye’yi yakından takip ediyor. Şu anda belki anons etmek için erken ama Uzakdoğulu firmaların Türk otomotiv sanayisi ile yakından ilgilendiğini şimdiden söylemek isterim. Bu konuda görüşmeler var. Şu anda Türkiye’de anons edilen tüm yatırımlar elektrikli araç üzerine. Şu anda olan batarya yatırımlarının ya da elektrikleşme yatırımlarının yakın gelecekte yapılan anonslarla devam edeceğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

‘FİNANSAL ÇERÇEVE ÇİZİLMELİ’

Son günlerde yaşanan ÖTV tartışmalarıyla ilgili Albert Saydam, “Türkiye otomotiv sanayindeki gelişme güçlü bir iç pazardan geçiyor. Tabi ki mümkün olan her türlü yükün, pazarın büyümesini engelleyecek, mümkün olan her türlü yüklerin ortadan kaldırılması da sonuçta hem sektörün hem de ülkenin menfaatine… Burada şunun altını çizmek istiyorum; bir de bunun finansal altyapısının, finansal kaynağının da mümkün kılınması şart. Sadece ÖTV değil, son kullanıcılar için finansal çerçevenin de çizilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

ELEKTRİKLEŞME

Sektördeki elektrikleşme konusunu da değinen TAYSAD Başkanı Saydam, şu değerlendirmeyi yaptı: “Önce Avrupa Parlementosu, sonra da Avrupa Birliği bir karar aldılar, 2035’ten itibaren fosil yakıtlı araçların satışının (Aslında sıfır karbon olmayan araçların) yasaklanacağına dair bir anons yaptı. Bu karar, zaman yaklaştıkça gözden geçirilecektir ve biraz ötelemeler olacaktır. Çünkü Avrupa Birliği ülkeleri ciddi anlamda özellikle yeşillerin baskısıyla nükleer enerji santrallerini tasfiye ederken, bir iki hafta önce bunu yeşil enerji olarak adlandırarak yeniden açtılar. Nükleer enerji hep tartışılan bir konu, çevreci mi, sağlıklı mı, ne kadar güvenli diye… Ancak arkasından bir karar daha geldi; hidrokarbür olduğu bariz olan “Doğal Gaz”da yeşil kabul edildi. Sonuçta karbon içerdiği belli olan bir enerjiyi şu anda Avrupa Birliği mecburiyetten dolayı yeşil enerji olarak anons etti.

Sürekli değiştirme ve hatta sürekli yapboz yapmak çok yorucu oluyor. Tedarik sanayinde yaşanan genel kırılmalar, başa dönersek, bir çok konu otomotivi etkiledi. Çevrecilik ve yeşil enerji de otomotivi etkiledi. Ancak otomotivin ihrac ettiği iki problem var. Bunlardan bir tanesi tedarik zinciri kırılması… İlk olarak otomotivde başladı biliyorsunuz. Türk otomotiv sanayi değil dünyada çip krizi olarak başladı. Şu anda hepimizin bildiği, Avrupa’daki her konuda… Otellerde, havaalanlarında, hastanelerde… Her alanı etkileyecek bir tedarik zinciri sorunu var. “

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir