GenelOto Teknoloji

Riskler ve fırsatlar masaya yatırıldı

Türkiye otomotiv endüstrisi, 12’nci kez düzenlenen Aftermarket Konferansı’nda buluştu. Etkinlikte; otomotiv endüstrisindeki dönüşümle beraber ortaya çıkan riskler ile fırsatlar, tedarik zincirindeki problemlerin yansımaları, siber güvenlik gibi kritik öneme sahip konular mercek altına alındı.

TAŞIT Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “16 senedir otomotiv sanayi ihracat konusunda 30 milyar dolarlık ihracatıyla ülkemizde liderdi. Son iki ayda bu liderliği bence geçici olarak kimya sektörüne kaptırdık. Ama bu tatlı bir yarış. İnanıyoruz ki doğru adımları atarak biz bu yarışta tekrar ülke ekonomisindeki lokomotif rolümüzü perçinleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TAYSAD’dan yapılan açıklamaya göre, TAYSAD, Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) iş birliği ile gerçekleştirilen Aftermarket Konferansı, bu yıl 12’nci kez düzenlendi.

Etkinlikte, otomotiv endüstrisindeki değişimin satış sonrası pazarına yansımaları, sektördeki sorun ve fırsatlar değerlendirilirken, etkinlik bu yıl da küresel ölçekte bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.

Video konferans olarak gerçekleştirilen etkinliğe Avrupa’da otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu CLEPA’nın Başkanı Thorsten Muschal ile Avrupa’daki otomotiv satış sonrası derneklerinin çatı federasyonu olan FIGIEFA’nın CEO’su Cor Baltus’un yanı sıra, üretici, tedarikçi, distribütör ile bağımsız servislerin temsilcileri de katıldı.

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam

‘ÜLKEMİZ İÇİN BİR FIRSAT YARATABİLİRİZ’

Açıklamada görüşlerine yer verilen TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, şunları kaydetti:

“Otomotivde durumu ifade etmek için olumlu tabirler kullanılır, hatta ‘gelişmeye açık nokta.’ deriz. Ama günümüzde otomotiv sanayinin ekonomisinin durumunu tarif edecek olumlu ifadeleri bulmakta zorlanıyoruz. Hepimizin hayatında olan CASE kısaltmasıyla ifade edilen Connectivity, Autonomous Driving, Car Sharing ve Electrification yani kısaca yıkıcı trendler haricinde başkaca unsurlar da var.

Örneğin jeopolitik krizler hatta savaş tehlikesi, tedarik zincirinin kırılması veya emtia fiyatlarındaki yüksek artış. Belki bunlara sonuncu bir ek daha oldu. 16 senedir otomotiv sanayi ihracat konusunda 30 milyar dolarlık ihracatıyla ülkemizde liderdi.

Son iki ayda bu liderliği bence geçici olarak kimya sektörüne kaptırdık. Ama bu tatlı bir yarış. inanıyoruz ki doğru adımları atarak biz bu yarışta tekrar ülke ekonomisindeki lokomotif rolümüzü perçinleyeceğiz.”

Saydam, sektörün sağlayabileceği avantajlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Elektrifikasyon konusunun altını çizen Saydam, “Elektrifikasyonun olmayacağı araç segmentleri veya coğrafyalarda kimler liderliği üstlenecek? Kesinlikle biz üstlenebiliriz. Veya bağlanabilirlik konusunda yazılım konusundaki ihtiyacı büyük şirketler yerine daha esnek hangi tedarikçiler cevaplayabilecek.

Bence Türkiye’deki tedarikçiler burada aktif rol üstlenmeye hazırlar ve aktif rol üstlenebiliriz. Ayrıca Yeşil Mutabakat içinde ilk başta Türkiye için bir risk gözükse de esnek ve çevik yaklaşımla bu konuda da ülkemiz için bir fırsat yaratabiliriz.” ifadelerini kullandı.

OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp

‘TÜM SIKINTILARI, BİRLİKTE HAREKETLE GÖĞÜSLEYEBİLİRİZ’

OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp ise otomotiv satış sonrası pazarında satış ve ihracat rakamlarının 2021’de artış gösterdiğini, istihdamdaki pozitif seyrin de umut verici gelişmeler arasında yer aldığını belirterek, söz konusu yükseliş trendinin 2022’de de devam ettiğini aktardı.

Sektörün sorunlarına da değinen Özalp, “Tedarik sorunu, döviz kuru, maliyetlerdeki artış da sektörümüzün yaşadığı en önemli sorunlar… Bunlara; kargo maliyet ve teslimat problemleri, gümrükte yaşanan problemler, nakit akışında yaşanan sıkıntılar eşlik ediyor. Bu sıkıntıları, sektörün tüm paydaşları olarak birlikte hareket ederek, trendleri takip ederek, kendini yenileyen iş modelleri üreterek göğüsleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik

‘ŞİMDİDEN AKSİYON ALINMALI’

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de “Türkiye’den ihraç edilen araç ve komponentlerdeki katma değer oldukça iyi seviyelerde ve yerlilik oranı çok yüksek. Ancak dünyada 2030 yılına kadar satılan her iki araçtan birinin elektrikli olacağı tahmin ediliyor ve sektörün bu yönde dönüşümü için ciddi adımlar atılıyor. Bu gerçekleşirse endüstrimizin yerlilik oranı ve katma değeri hızla düşme riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle katma değeri korumak için yeni nesil araçlarda kullanılacak batarya teknolojileri ve araç yazılımlarına yatırım yapmamız çok büyük önem arz ediyor” dedi.

Araçlarda ayrıca dijital gösterge panelleri, kamera, sensör teknolojileri, şarj ekipmanları, güç dağıtım sistemleri, yakıt hücreleri, yenilikçi ve hafif malzemeler, multimedya sistemlerinin yatırım yapılması gereken alanlar olarak ön plana çıktığının altını çizen OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Satış sonrası sektörünün de bu dönüşümden etkileneceğini ve şimdiden bu doğrultuda aksiyon alması gerektiğini vurgulamak gerekiyor” diye konuştu.

HERKES İÇİN MOBİLİTE

CLEPA’nın Başkanı Thorsten Muschal, otomotiv sektöründeki değişimin yansımalarına değindi. Muschal, “Elektrikli araçlara yönelik ciddi bir talep var. Bu da sektörümüz için büyük bir dönüşüm anlamına geliyor. Yarının mobilitesi daha farklı olacak. Bir yanda bağlanabilirlik, bir yandan dijitale dönüşme, bir yandan çevre dostu olma… Araç üreticileri ve tedarikçiler arasında daha ileri bir iş birliği gibi çeşitli iyileşmeler gerekecek” açıklamasını yaptı. Tüm yenilenebilir ve temiz tahrik sistemlerinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Muschal, “Bütün temiz teknolojiler mümkün olmalı. Bunlar bazı durumlarda içten yanmalı sistemler bile olabilir” dedi.

“Herkes için mobilite ve sektör için mobilite” ifadelerini kullanan Muschal, “Altyapı üzerine herkes çalışmalı. Aynı zamanda bütün tahrik sistemi teknolojileri için eşit bir oyun alanı yaratmak lazım. Ekonomik zorluklara karşın hepimizin önemli sorumluluğu; mobilitenin herkes için ulaşılabilir bir fiyattan sunulmaya devam etmesini sağlamak. Çünkü eğer bunlar erişilebilir olmazsa, biz ürünlerimizi satamayız, bu kadar basit” dedi.

BLOKK MUAFİYETİ VE SİBER GÜVENLİK

FIGIEFA Başkan Cor Baltus ise “blok muafiyeti”, “siber ve veriye erişimde güncel durum” ve “bu kapsamda yaşanan zorluklar” konusunda ayrıntılı bilgiler verdi. Gün geçtikçe araçların birbirine daha bağlı hale geldiğini ve bunun sonucu olarak da hayati öneme sahip bilgiler üretildiğini belirten Baltus, “Bu veri üzerindeki kontrolün kimin takibinde olacağını bugün Avrupa’da tartışmaya açabiliyoruz. Biz bağımsız şirketler olarak, araçların üreticilerine güveniyoruz” diye konuştu. “Hem siber güvenliği hem de mahremiyeti koruyabilecek teknolojik gelişmelerden bahsediyoruz” ifadelerini kullanan Baltus, “Sadece veriye ulaşabilmemiz değil, veriyi kontrol edebilmemiz de çok önemli. Biz, aracın içindeki verileri değerlendirebilmeliyiz diye düşünüyorum. Hizmetlerimizin doğru zamanda, doğru yere ulaştırılabilmesi ve mahremiyetin korunabilmesi için buna ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyoruz. İnsanla makine arasındaki etkileşimi koruyabilmek için araç içindeki bilgilere gidişin güvenlik altına alınması gerekiyor. Bunun için de sorumlulukla, mukavemetle ilgili bir çerçeve çizilmesi gerekiyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir